OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE MONTESSORI METODUNUN ÖNEMİ
MONTESSORİ EĞİTİM METODU NEDİR?
Okulumuzda uygulanmakta olan eğitim metodlarından montessori metodu; aynı yaş seviyesine toplu eğitimden ziyade farklı yaş gruplaşmalarıyla çocuklara özgü biçimlendirilen bireysel eğitim düzenine dayanmaktadır. Bireysel eğitimin çocuğun kendi hızında öğrenmesine olanak tanıdığına inanır.
Montessori materyalleri “hazırlanmış çevre”de basitten karmaşığa doğru ve öncelik sırasına göre düzenlenmiştir. Her aktivite bir sonrakinin temelini oluşturur. Çocuklar ezber yerine mantık, deneyimleme ve tekrar ile öğrenir.
Çocuklar bir aşama üzerinde uzmanlaşmadan diğer aşamaya geçmezler. Böylece o yeti için gerekli uyarıları aldıklarından emin olunur ve çocuğa başarısızlık duygusun yaşatılmaz. Çocuklar çalışmaları gerçekleştirirken bir işlemin tamamlanması için gereken sırayı takip ederler, detaylara önem vermeyi öğrenirler; sıra bekleme, paylaşma ve sorumluluk kavramlarını geliştirirler.Çocuklarımız hareket etme, seçme, tekrarlama, hissettiklerini ifade etme ve sosyalleşme konusunda özgür olduklarından kendi ritimlerini bulurlar, bağımsızdırlar ve kendi kararlarını verebilen, kendilerine yetebilen, özgüveni yüksek çocuklar olarak yetişirler.Eğitmenlerimiz montessori eğitimi görmüş; deneyimli anaokulu öğretmenleridir. Eğitmenlerimizin başlıca görevi rehberlik etmek, tarafsız olmak ve yardımcı olmaktır.

NEDEN MONTESSORI METODU?
Eğitimde en önemli dönemin hayatın ilk altı yılı olduğunu vurgulayan Montessori, çocukların ilgi ve eğitimlerinin “kritik dönemler” denilen çeşitli aşamalardan geçerek geliştiğini belirtir. Doğru zamanda ve gerekli uyarılarla beslendiğinde her kritik dönem çocuğun gelişimini derinden etkileyen bir fırsata dönüştürülebilmektedir. Montessori saatlerinde çocuklarımızın gelişim özelliklerine ve bu gelişim süreci içerisindeki kritik dönemlerine ilişkin ihtiyaçlarına karşılık verecek çalışma ve aktiviteler uygulanmaktadır. Çocuklarımız rahat bir ortamda, Montessori tarafından geliştirilmiş özel materyal ve doğal malzemelerle çalışarak kendilerini hayata ve okul dönemine hazırlamaktadırlar.
Montessori programlarında lider çocuktur; çocuklar kendilerinin mimarıdırlar. Uygulamalar esnasında çocuklarımızın ihtiyaç ve seviyeleri gözlenmekte; ilgi ve istekleri çerçevesinde aktiviteler sunulmakta; kendi özelliklerine göre programlar tasarlanmaktadır. Çocuklarımız belirlenmiş seçenekler üzerinden kendi seçtikleri faaliyetlerle çalışırlar. Öğretmenlerimiz soyut kelimelerle düzenli olarak ders aktarmaktan ziyade; çocuklarımızın gelişimini destekleyen faaliyetleri deneyimlemelerine imkan verecek ve onlara yol gösterecek şekilde rehberlik etmektedirler.
MONTESSORU EĞİTİMİNİN ÇOCUĞUMUZA KAZANDIRDIĞI NEDİR?
Çocuk, kendi bireysel beceri ve ilgi alanında kendi hızıyla gelişir, Dikkatini yoğunlaştırmayı öğrenir, Çalışma isteğini ve zevkini geliştirir, Üretken olur, Toplumsal bir varlık olur, Kaygılarını en doğru şekilde nasıl dışa vurabileceğini öğrenir, Özgüvenini ve sorumluluk duygusunu geliştirir, Disiplini içselleştirir, Bir problemi nasıl tanımlayacağını ve onu çözmek için nasıl çalışılacağını öğrenir, Kendisine ve başkalarına karşı saygı duyar, Çocuk için önemli olan kendi gelişimidir.Kendi öz kaynaklarını ve yabancı, karmaşık dünya ile başa çıkma becerisini geliştirmeye gereksinimi vardır. Duyuları yoluyla,kendisi için öğrenmek, görmek ve yapmak ister, bir yetişkin gözleri ile değil. Çocuk bunları dünya ile uyum içinde başardığında, tam bir kişi olmaya başlar. O zaman eğitilmiştir.
MONTESSORI’NIN DİĞER METODLARDAN AVANTAJI NEDİR?

Sezai Koçyiğit ve Gökhan Kayılı tarafından hazırlanan Montessori eğitimi alan ve almayan anaokulu öğrencilerinin sosyal becerilerinin karşılaştırılması konulu araştırmanın özetini siz değerli velilerimizle paylaşmak istiyoruz.
Şöyle ki; bu araştırma, Montessori yöntemi ile eğitim alan ve normal müfredat ile eğitim alan anaokulu çocuklarının sosyal becerilerini karşılaştırmaya yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmanın katılımcıları, 2007–2008 yıllarında Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi İhsan Doğramacı Uygulama Anaokulunda eğitim gören 122 anaokulu öğrencisinden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak Merrell (1994) tarafından geliştirilen “Anasınıfı ve Anaokulu Davranış Ölçeği” kullanılmıştır.
Araştırma bulgularına göre, Montessori yöntemiyle eğitim alan anaokulu öğrencilerinin normal müfredata göre eğitim alan anasınıfı öğrencilerinden Sosyal İşbirliği, Sosyal Etkileşim ve Sosyal Bağımsızlık alt boyut puanlarında anlamlı düzeyde farklılık olduğu görülmektedir.
Modern eğitim anlayışını benimseyen Montessori Yöntemi; çocuklara araştırma, deneme, hata yapma ve hatalarını kendi kendilerine düzeltmeleri için fırsatlar tanır. Montessori’ye göre doğa kanunlarını anlamak bilimin temelidir. Çocuklar doğanın düzeni, uyumu ve güzelliğini anlamalı ve bundan mutluluk duymalıdır. Montessori Yönteminde çocuğun bireyselliği ön plandadır. Her çocuk, kendine özgü bir gelişime sahip bireysel bir kişiliktir. Montessori’ye göre çocuğun, bedensel, entelektüel ve duygusal potansiyeline tam anlamıyla ulaşması için özgürlüğe ihtiyacı vardır. Ama bu özgürlük, düzen ve özdisiplin yoluyla erişilecek bir özgürlüktür. Montessori Yönteminin amacı çocuğun potansiyelini zorlanmadan en üst seviyeye çıkarabilmesine yardımcı olmaktır. Montessori Yönteminin çocukların; hayat boyu öğrenme, bağımsızlık, tahammül, soğukkanlılık, düşünerek konuşma, öz güven, anlama, etkili karar alma, hoşgörü, açık fikirlilik ve sosyal işbirliği konularında pozitif katkıları olduğu araştırmacılar tarafından vurgulanmaktadır.
Montessori Metoduna yönelik eleştirilerin başında, çocuğun küçük gruplarla ilgisine çok fazla odaklandığı gelmektedir. Bu durumun çocukların etkileşimsizliklerinden dolayı sosyal becerilerini geliştirmekte geri kalmalarına sebep olduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle bu araştırmada okulöncesi dönemdeki çocukların Montessori Eğitimi alıp alma durumlarına Montessori Eğitimi Alan ve Almayan Anaokulu Öğrencilerinin Sosyal Becerilerinin Karşılaştırılması 513 göre sosyal becerilerinin (sosyal işbirliği, sosyal etkileşim, sosyal bağımsızlık) farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir.
Araştırma sonucunda Montessori Metodu ile eğitim alan anaokulu öğrencileri ile Normal Müfredata göre eğitim alan anaokulu öğrencilerinin sosyal beceriler yönünden farklılaştığı görülmektedir. Montessori Metodunun çocukların sosyal becerilerine olan etkisini inceleyen diğer bazı çalışmalarda da benzer sonuçlara Montessori Eğitimi Alan ve Almayan Anaokulu Öğrencilerinin Sosyal Becerilerinin Karşılaştırılması 515 ulaşılmıştır. Örneğin, Lillard tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada Montessori okuluna devam eden çocuklar ile geleneksel okullara devam eden çocukların sosyal ve akademik becerileri karşılaştırılmıştır. Çalışma Milwaukee’de yapılmış ve şehirdeki reşit olmayan çocukları kapsamıştır. Okula devam eden çocuklar kura yöntemi ile seçilmişlerdi. Kurayı kazanan ve Montessori Okuluna kaydını yaptıran çocuklar çalışma grubunu, kurayı kazanamayan ve bu nedenle geleneksel metotların kullanıldığı diğer okullara kaydını yaptıran çocuklar kontrol grubu oluşturmuştur. Çalışmanın sonuçlarına göre Montessori eğitimi alan çocukların geleneksel eğitim alan çocuklara göre daha iyi sosyal beceriler sergiledikleri sonucuna ulaşılmıştır. Yine, Gleen tarafından yapılan bir araştırmada yetişkinlikte Montessori eğitiminin etkileri değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre Montessori eğitiminin çocukların akademik ve sosyal gelişimlerinde olumlu etkiler yaptığı ortaya konulmuştur. Ayrıca Montessori eğitimi ile yetişen yetişkinler, Montessori eğitimi esnasında edindikleri tecrübelerin şuan ki akademik, kişisel ve sosyal gelişmişliklerinde pozitif katkıları olduğunu ifade etmişlerdir. Sonuç olarak, okulöncesi eğitim kurumlarında Montessori yönteminin uygulanması çocukların sosyal gelişmişliklerine pozitif anlamda katkı sağladığı söylenebilir.
